admin | 23 Temmuz 2017 | Coğrafya, Eğitim, Genel
1485-1465 yılları arasında yaşamıştır. BARBAROS Hayrettin Paşa ile beraber Preveze Savaşı’na katılan ve Osmanlı İmparatorluğu’nun genişleme devrinde zaferden zafere koşan ünlü bir Türk denizcisidir. Muğla’nın Seraloz bucağına bağlı bir sahil köyünde doğmuştur. Kanuni Sultan Süleyman devrinde, fethettiği Trablus Beylerbeyliğinde 11 yıl kalmış ve ikinci Malta kuşatması sırasında şehit düşmüştür. Türbesi, Trablusgarp’ta, kendi yaptırdığı camiin avlusundadır.
DÜNYA Denizcilik Tarihi’ne adını altın harflerle yazdıran büyük Türk amirali Turgut Reis, 1485’te Muğla’nın Seraloz bucağına bağlı bir sahil köyünde doğdu. Babası, Veli adında, fakir bir çiftçiydi. Turgut’u da sapanın başında, kendine yardımcı bir rençper olarak yetiştirmeyi düşünüyordu. Oysa, daha küçük yaştan beri o, sahilde kayıkların arasında dolaşmaktan, palamarlarla oynamaktan, dümen yekelerine oturmaktan zevk duyardı.
Turgut, büyüdükçe, denize karşı aşırı düşkünlüğü de vazgeçilmez bir arzu hâlini aldı ve denizci olmayı kafasına koydu.
O zamanlar, Ege’de, Akdeniz’de dolaşan korsan gemileri arasında, sık sık sahillere adam salıp, levent toplayanlar vardı. Turgut, bunlardan birinin aracılığıyle, nihayet güçlü bir korsan gemisine girmeyi başardı. Önceleri, sıradan bir leventken, kısa zamanda zekâsı, bilgisi ve cesaretiyle kendini gösterdi.
İki yıl gibi göz açıp kapamaya dek bir zaman içinde, leventlikten, kaptanlığa yükselen Turgut, küçüklükten beri hayallerinde yaşayan nefis bir tekneye sahip olmayı başardı.
Turgut Reis’in, tarihe şan veren denizcilik hayatı, işte bu küçük teknede filizlenmişti. Önceleri tek başına koca gemilere saldırıyor, onları talan edip, önüne katıyordu. Osmanlı İmparatorluğu’nun ticaret gemileri, onun sayesinde derin bir nefes aldılar. İspanyol, Ceneviz, Portekiz kalyonları, ona rastlamak korkusuyle rotalarını bile şaşırmaya başladılar. Böylece Turgut Reis, çok geçmeden korsan amiralliğe yükseldi.
O sıralarda, Barbaros Hayrettin Paşa’nın nâmı da bütün Akdeniz’de bir bayrak gibi dalgalanıyordu. Preveze Deniz Savaşı’na yakın günlerde, Turgut Reis, emrindeki filoyla, Barbaros’a iltihak etti ve Preveze Deniz Savaşı’nda, ihtiyat kuvvetlere komuta ederek, bütün ustalığını gösterdi.
Turgut Reis, Akdeniz’deki başarılarıyle dillere destan olurken, 1540 baharında büyük talihsizliğe uğradı. Korsika adasının Firoleto limanında demirlemiş, gemilerinin kalafatı ile uğraşırken, müttefik Avrupa devletlerinin büyük donanması tarafından âni baskına uğratıldı. Turgut Reis, ünlü Amiral Andrea Dorya tarafından kıstırıldığını ve onunla döğüşmekte olduğunu sanarak, arkadaşı Salih Reis ile beraber, çaresiz teslim olmaya karar verdi. Oysa, baskın yapan kuvvetlerin başında, Andrea Dorya’ nın yeğeni Janetino Dorya vardı. Turgut Reis ve Salih Reis bu tüysüz, körpecik haçlı komutanını görünce kahırlandı ve:
«Aman Ya Rabbim, şu çocuğa mı esir düşecektik…» diye büyük teessürünü gizlemedi. Turgut Reis’i ele geçirmenin sevinci içinde şımaran haçlı komutanları ona yapmadıklarını bırakmadılar.
Barbaros Hayrettin Paşa, Kanunî Suttan Süleyman’ın emriyle Fransızlara yardım etmek ve François’li, Charles Ouint’in elinden kurtarmak üzere Fransa sahillerine gelerek, Toulon’da demirlediği sırada, bir filo ile Genova’ya gitti.
– «Ya Turgut Reis ile Salih Reis’i geri verirsiniz, ya da Genova ile beraber, bütün Fransız sahillerini serapa yakarım…» diye haber saldı. Bunun üzerine büyük korkuya düşen Cenevizliler, hemen Turgut Reis ile Salih Reis’i iade etmekten başka çare bulamadılar. Turgut ve Salih Reis’ler, Barbaros tarafından büyük törenle karşılandı.
1546’da Barbaros Hayrettin Paşa vefat edince onun yerine Kaptan-ı Deryalık’a getirilecek en ehliyetli kimse olarak, hep Turgut Reîs’in adı dolaşıyordu. Lâkin Kanunî, Barbaros’u hizmete çağırırken gösterdiği basireti, Turgut Reis için gösteremedi. Üstelik araya saray entrikaları da girdiği için 1551’de İstanbul’a gelen Turgut Reis’e Kanunî Sultan Süleyman tarafından sancak beyliği verilmek istenildi. Oysa Turgut Reis, kendi fethettiği Trablus Beylerbeyliğini istiyordu. Onun bu arzusu biraz geç gerçekleşti ve Turgut Reis 11 yıl Trablusgarp Beylerbeyliğinde kaldı. 1556 yılında açılan Malta seferine katıldı. 80 yaşındaydı. 13 gemi ile Malta adasına geldi ve kuşatmanın yanlış başlatıldığını görerek kızıp köpürdü. Dönüş olmayacağını anlayarak savaşa olanca gücüyle katıldı. 1565 yılı haziranın 16. günü yapılan hücumda savaşı yönetirken St. Angelo Kulesinden atılan güllenin parçaladığı kayadan iri bir parça sıçrayıp başına çarptı ve Turgut Reis’i yaraladı. Ancak 5 gün yaşayabildi ve ruhunu teslim etti.
Kaynak: 100 Ünlü Türk,