admin | 23 Temmuz 2017 | Coğrafya, Eğitim, Genel, Tarih
1501-1554 tarihleri arasında yaşamıştır. ÜNLÜ bir denizci, âlim bir coğrafyacıdır. Asıl ismi Ahmet Muhittin olan Pirî Reis, Gelibolu’da doğdu. Ünlü denizci Kemal Reis’in yanında yetişti. Bir süre Barbaros ile beraber çalıştı. Türk sancağını Hint denizlerine kadar götürdü. Akdeniz’in bütün sahillerini anlatan coğrafya kitabı ile «Kitabı Bahriyye» adlı eseri ve çok büyük tarihi bir değer taşıyan meşhur atlası vardır. 1554 yılında Kanuni tarafından boynu vurduruldu.
PİRİ REİS’in iyi bir denizci olduğu inkâr kabul etmez bir hakikattir. Ancak denizcilik tarihimizde hiç bir zaman bi Barbaros’un, bir Turgut Reis’in çapında yer işgal edemediği de gerçektir. Ona en büyük ünü kazandıran denizciliğinden ziyâde denizcilik konusunda bıraktığı büyük eserlerdir. Coğrafya kitabında bütün büyük denizlerin sathı, akıntıları, koyları, körfezleri, boğazları, limanları birer birer bütün teknik ve coğrafî yönleriyle öylesine izah edilmiştir ki, yüzlerce yıl sonra en ileri teknik ve şartlar altında hazırlanan eserlerde dahi bu kitaptan geniş ölçüde yararlanılmıştı.
Bu arada Piri Reis’in en büyük eseri olan meşhur Atlas’ında bugünün ilginç coğrafyasına benzer bir mükemmeliyet göze çarpmaktadır ki, bu da onun büyük bilginlik değerini ispat eden bir eseridir.
Pirî Reis’in bu büyük eseri, Türk Tarih Kurumu tarafından bastırılmış, üzerinde birçok coğrafya bilgini önemli incelemeler yapmıştır.
Ünlü denizci Kemal Reis’in yeğeni olan ve bu büyük deniz kurdunun yanında yetişen Ahmet Muhittin, kahraman bir muharip olduğu kadar denizcilik bilgisi ile de bilhassa kendisini göstermiş ve bir süre Barbaros Hayrettin Paşa’nın yanında da vazife görmüştü. Dayısı Kemal Reis’in yanında katıldığı Fransa ve Venedikliler üzerinde yapılan hücumlarda ilk kahramanlıklarını gösteren Pirî Reis, İkinci Bayezit zamanında inebahtı ve Mondon seferleri ile Mora sahillerinin alınmasında denizcilik hayatının en büyük başarılarına ulaştı, Akdeniz’e dehşet saçan bir Türk denizcisi olarak ün yaptı.
Hammer Tarihi’nde Pirî Reis için «İkinci Bayezit zamanında nâmını dehşetâver bir marufiyetle sahip etmişti» denilmektedir. Pirî Reis kahramanlıklarının yanında ilmi, irfanıyla da çok sevilir, sohbetleri daima ilmî bir oturum hâlinde cereyan ederdi.
Birçok kurt denizcinin ona çeşitli denizcilik meselelerini danıştığı, fikirlerinden istifade ettikleri tarihî kayıtlarda sık sık geçer Ayrıca bu kayıtlarda, bilgin denizcinin, gösterilen büyük saygıya gayet mütevazı şekilde mukabele ettiği, hâttâ kendinden yaşlı denizcilerin yanında ayağa kalkıp, onları baş köşeye oturttuğu da belirtilmektedir.
Yavuz Sultan Selim ve Kanunî Sultan Süleyman’ın devrinde Barbaros ile beraber çalışan Piri Reis daha sonra Kanunî tarafından Mısır Donanması Kumandanlığina getirildi.
Hadım Süleyman Paşa’nın Kızıldeniz ve Hint Okyanusu seferinde zaptetmiş olduğu Aden’i daha sonra ahalisi Portekizlilere teslim etmişti. Aden ahalisinin bu hainliğine fena halde kızan Kanuni Sultan Süleyman, şehir ve kalenin Portekizlilerin elinden geri alınması vazifesini Mısır Donanması Kumandanı Pirî Reis’e verdi.
30 parça gemi ile yola çıkan Pirî Reis, Arabistan Yarımadası’nın Umman Denizi’ndeki kıyılarında bulunan Portekiz kalelerini zaptettiği gibi Aden Kalesi’ni ve şehrini de Portekizlilerin elinden kurtardı, buralardan pek büyük ganimet aldı. Donanma Basra’ya vardığı zaman Pirî Reis kuvvetli bir Portekiz filosunun Hürmüz Boğazı’nı kapatmak üzere yola çıktığını haber aldı.
Bu arada bir basiretsizlik de yapmıştı Pirî Reis, Aden körfezinde stratejik bakımdan pek önemli bir rolü bulunan Hürmüz adasını, ada ahalisinin verdiği çok kıymetli hediyeler karşısında zaptetmekten vazgeçmiş, böylelikle büyük bir üs’den mahrum kalmıştı. Pirî Reis, ikinci büyük hatasını Portekiz gemilerinin Aden körfezini kapatmak üzere bulunduğu haber aldığı zaman işledi. Hiç olmazsa bu sefer sırasında elde ettiği ganimet ve serveti kurtarmak için emrindeki 30 parça geminin 27’sini mürettebatını dağıtıp Basra’da bırakıp, ganimeti yüklediği üç parça gemi ile sessizce ayrıldı ve Aden körfezinden çıkıp Mısır’ın yolunu tuttu.
Onun bu basiretsizliği, kendisini çekemiyenler için büyük bir fırsat oldu. Muarızları Kanunî Sultan Süleyman’a, bire bin katmak suretiyle tezvir vs iftiralarda bulundular. Koskoca bir donanmanın böylesine terkedilmesi, stratejik önemi haiz bir adanın ganimet karşılığı bağışlanması zaten Kanunî Sultan Süleyman gibi büyük bir cihangiri fena halde kızdırmıştı. Daha donanması Mısır’a dönmeden Pirî Reis’in kellesinin vurulması fermanını Mısır’a ulaştırmıştı Kanunî Sultan Süleyman.
Türk denizcilik tarihinin en büyük bir âlimi olarak tanınan Pirî Reis işlediği hataların cezasını kellesini vererek ödedi.
Kaynak: 100 Ünlü Türk, Türkiye gazetesi, Youtube,