admin | 28 Temmuz 2017 | Bilim Adamları ve Kaşifler, Gezi ve Eğlence, Sağlık, Tıp
1884-1951 tarihleri arasında yaşamıştır. AKIL hastalıkları dalında büyük bir ün yapmış hekimimizdir. Sofulu’da dünyaya geldi. Askeri Tıbbiye’den mezun oldu. Almanya’da asabiye ve akıl hastalıkları üzerinde ihtisas yaptı. Yurda dönünce Gülhane Hastanesi’nde hocalığa başladı. 1924’de Bakırköy Akıl Hastanesi’ni, daha sonra Yeşilay Derneği’ni kurdu. 1933 yılında ordinaryüs profesör oldu. Pekçok değerli öğrenci yetiştirmiş ve hekimlikte çok kıymetli eserler vermiştir
Mazhar Osman adını yurdun ücra yerlerine kadar yaymış, ününü bütün millete kabul ettirmiş bir hekimimizdir. Denilebilir ki, Lokman Hekim dahi onun kadar popüler olmamıştır Türk cemiyetinin yaşantısı ve dilinde. Deli-dolu davranışları görülenlere «Seni ancak Mazhar Osman paklar» veya «Mazhar Osman’ın gözü kör olsun, seni görmediği için» denilmesi, anormal hâl ve davranışları bulunanlardan «Mazhar Osmanlık» diye bahsedilmesi birer deyim olarak Türk diline yerleşmiş, hattâ folklorumuza girmiştir.
Mazhar Osman, Türk tıp tarihinde büyük bir zirvedir. Yüzlerce yılın klâsikleşmiş köhne tedavi usullerini kökünden yıkarak sinir ve ruh hastalıkları konusuna modern tedavi sistemini sokan Mazhar Osman, bu cemiyetin yaşantısında «deli» ve «tımarhane» mefhumunun yerine «Akıl hastası» ve «Akıl hastanesi»ni sokan ve bunu bütün cemiyete kabul ettiren kişi olması bakımından da büyük bir değer taşır hiç şüphesiz ki.
Mazhar Osman’ın 1920’lerdeki bu büyük reform hamlesi olağanüstü bir cesaretti. Nitekim bu yoldaki cesurâne davranışı ile yaptıkları, kendisini çekemeyenlerin nazarında onun adını «Pek sağlam akıllı değildir»e çıkarmıştı.
Bir gün samimî bir dostunun kendisine «— Yâ- hu hoca, bazı kimseler senin için delidir, diyorlar…» demesi karşısında üstât hekimin alabildiğine bir serinkanlılık ve kendisine has yüksek espri gücü içinde verdiği şu cevap pek meşhurdur:
«— Onların benim için deli, demeleri hiçbir şey ifade etmez dostum. Yeter ki ben onlar için delidir, demiyeyim…»
Bu esprinin altında büyük bir gerçek de gizli bulunmaktadır. Zira bu memlekette Mazhar Osman’ın «delidir» dediği bir insanın akıllı bulunduğunu ispata imkân ve ihtimal olamazdı.
Mazhar Osman, yurt içini baştan başa kaplayan büyük şöhretinin yanısıra, sinir ve akıl hastalıkları üzerinde uluslararası bir üne de sahipti. Bu konudaki büyük değerini bütün Avrupa’ya kabul ettirmiş değerli bir Türk hekimi idi.
Köhnemiş usullerin tatbik olunduğu Toptaşı Bimârhanesi’nden bugünkü Bakırköy Akıl Hastanesi’ni ortaya çıkartan Mazhar Osman Usman, hoca olarak da son devirlerin en ünlü asabiyecilerini yetiştirmiş ve meydana getirdiği Bakırköy Akıl Hastanesi’ni onların eline tevdi etmişti. Onun öğrencileri, onun açtığı yoldan yürüyerek hocalarının eserine yeni katkılarda bulunmuşlar ve bu tesisi Avrupa‘daki birçok akıl hastanesinden üstün bir müessese haline getirmişlerdir.
Esprileri yıllardan beri dillerde dolaşmakta olan Mazhar Osman’ın ünlü bir öğrencisi hakkındaki şu sözleri de pek meşhurdur:
«— O, aklına koyduğunu yapar. Ancak yaptığı ile de yetinmez. Mebus olacağım der, hakikaten olur. Sonra vekil olacağım der, bakarsınız olmuştur. Bu sefer başvekil olacağım diye tutturur, ona da erişir, reisicumhur olmak ister sonra, bir bakarsınız ki olmuştur. Bununla da yetinmez, bu sefer peygamber olmak hevesine kapılır. Kendine göre bunu da başarır. Fakat yine tatmin olmaz; bu sefer de Allah olmak ister. Ve işte o zaman alıp bana getirirler kendisini…»
Ordinaryüs Profesör Mazhar Osman Usman, meslekî yönden birçok eser ve makale yayınladıktan başka «Sıhhî Sahifeler» ve «İstanbul Seririyatı» adlarında iki de dergi çıkarmıştı.
Meslekî değerinin yanısıra son derece teşkilâtçı ve cemiyet adamı idi de Mazhar Osman. Yeşilay Cemiyeti’ni şahsî gayretiyle meydana getirdikten sonra uzun seneler reisliğini yapmış, bu arada Akıl Hastalıkları Cemiyeti’ni de tesis ederek yirmi beş sene müddetle başkanlığı görevinde bulunmuştu. Meşrutiyetin ilânını müteakip Türkiye Kızılay Derneği’ nin kurulması yolundaki ilk teşebbüs ondan gelmiş, ayrıca uzun seneler Beyoğlu Türk Tıp Cemiyeti’nin de başkanlığı görevinde bulunmuştu.
Türk tıp âleminin en değerli ve en renkli bir simâsı olan Mazhar Osman Usman, 1 eylül 1951 günü İstanbul’da hayata gözlerini yumarken arkasında birçok eserler ile birlikte ölümsüz bir de isim bıraktı. Ünlü hekimin akıl ve sinir hastalıklarına dair pek çok eseri vardır. Ayrıca, Fransa, Almanya, Belçika, İsviçre, İtalya, İngiltere ve Danimarka’daki tıp kongrelerinde sunduğu tebliğler, dünyanın büyük tıp dergilerinde yayınlanmıştır.
Kaynak: 100 Ünlü Türk, Wikipedi, YouTube,