admin | 13 Şubat 2016 | Bilim, Genel
Sadece su içmek insanlara hiçbir zaman cazip gelmedi. Dünyanın birçok bölgesinde içmek için yeterince güvenli hale getirme amacıyla suyun işlemden geçirilmesi gereklidir. Alkol mikropları öldürse de sağlığa zararlıydı. Ancak yine de insanlar su yerine bira ve şarap içiyordu. Başkaları da yavan su yerine suyu kaynatarak içine çay ekledi.
Müslümanlar için alkollü içecekler yasaktı ve çay henüz tanınan bir içecek değildi. Zaman içinde suya tat katacak bir şeyler bulmaya çalıştılar. Bu ihtiyaç kahvenin keşfedilmesine neden oldu. İlk olarak Etiyopya’da Kaffe kentinde vahşi olarak yetişmiş ve oradan da Güney Arabistan’a kadar gelmişti.
Rivayet odur ki bir keçi çobanı keçilerin bitkilerin meyvelerini yedikten sonra daha neşeli ve oynak davrandığını fark etti. Daha sonra kendisi de denedi ve zaman içerisinde insanlar arasında yaygınlaştı. Zaman içerisinde bu kahve çekirdekleri kavrulmaya, suda kaynatılmaya, demlenmeye ve kahvenin günümüzdeki halini almaya başladı ve yüzyıllar sonra Avrupa ve diğer batılı ülkelere yayıldı.