admin | 25 Temmuz 2017 | Genel, Savaş Sanatı, Tarih
1832-1900 tarihleri arasında yaşamıştır. PLEVNE Kahramanı diye anılan ünlü büyük askerdir. Tokat’ta doğdu. Küçük yaşta İstanbul’a gelerek Beşiktaş Askeri Rüştiyesinde okudu ve 1852′ de Harbiye’den mezun oldu. Ömrünü savaş alanlarında geçirdi. 1876’da Zayçar’da Sırplar’a karşı zaferi ile Müşir (Mareşal) rütbesine ulaştı. Osmanlı – Rus savaşında Plevne’yi müdafaasında gösterdiği kahramanlıktan ötürü «Gazi» unvanını aldı. Fatih Camii avlusundaki türbesinde medfundur.
YEDİ yüz yıldan beri dillerde dolaşan destanlaşmış bir kahramandır. Gazi Osman Paşa’nın Plevne’de yarattığı şanlı sayfayı bilmeyen yok gibidir.
Tuna nehri akmam diyor
Etrafımı yıkmam diyor
Şanı büyük Osman Paşa
Plevne’den çıkmam diyor…
Osman Paşa, Plevne’nin Ruslar’a karşı müdafaası emrini alarak, Vidin’den kalkıp geldiği o tarihlerin isimsiz şehri Plevne’nin stratejik bakımdan fukaralığı ile karşılaşmıştı. Doğru dürüst bir kalesi dahi bulunmayan Plevne’yi elde mevcut imkânsızlıklar içinde mümkün mertebe takviye etmeye çalıştı.
Ruslar 20 temmuz 1877 günü Plevne’ye, bu doğru dürüst tahkim edilememiş şehre ilk taarruzlarını yaptılar. Gazi Osman Paşa elindeki 23 bin asker ve 58 top ile yaman bir direniş gösterdi; Ruslar 2.847 ölü vererek uzaklaştılar.
Uzaklaştılar, fakat gitmediler. On gün sonra bu kez 50 bin asker ve 184 top ile saldırdılar Plevne’ye. Bu ikinci hücum Ruslar için ilkinden çok daha ağır bir yenilgi olmuştu. Bu kez Plevne kapılarında 7.305 ölü vererek çekildiler.
Osman Paşa on gün içinde kazandığı bu iki büyük başarı ile adını bütün dünyaya duyuruvermişti. Bunu 11 eylül günü üçüncü zafer izledi. Üçü general olmak üzere 350 subay ile 15.553 asker kaybetmişlerdi Ruslar bu kez. Tekrar geri çekildiler. Fakat bu yaman vuruşmada Osman Paşa kuvvetlerinden 3.500 şehit vermişti.
Bu muhteşem zaferiyle «Gazi» unvanını almıştı Osman Paşa. Askerlik tarihinde topraktan meydana getirdiği istihkâmlarıyle mucizeler yaratan bu Türk kumandanı bütün dünyanın hayranlığını kazanmıştı. Böylesine kahramanlıklar gösterip hayranlık kazanan Türk kumandanı, beklediği yardıma bir türlü ulaşamıyordu. Osmanlı Ordusu’nun içindeki kumandanlar rekabeti ve kıskançlık, Gazi Osman Paşa’yı o toprak istihkâmların arkasında bir avuç askeri ile baş başa bırakmıştı. Geçen günler büsbütün aleyhe sonuçlandı. Yardıma gelebilecek ordular da yenilgilere uğradılar. Bütün etraf bitip tükenmek bilmeyecek bir düşman ordusu tarafından sarılmıştı.
Avrupa’daki Rus Orduları Başkumandanı Grandük Nikola 30 ekimde bir mesajla durumu bildirdi.
Nikola mesajında, Osmanlı kuvvetlerinin mutlaka yenileceğini belirtiyor, daha fazla kan dökülmemesi için «teslim» olmalarını istiyordu. Gazi Osman Paşa’nın cevabı «Hayır» oldu. Her çareyi denemeden teslim olmayı bir zül kabul ediyordu. Diretmeye kararlıydı. Fakat düşman, karşıda bir umman gibi uzanıyordu.
Tek kurtuluş ümidi bir «Çıkış hareketi»ne bağlı kalmıştı artık. 9 aralık 1877 günü, Plevne müdafileri «Allah Allah» nidaları arasında çıkış harekâtına girişti. Fakat bir avuç yorgun asker ile başarılacak şey değildi bu. Hele askerinin önünde ilerleyen Gazi Osman Paşa dizinden ağır bir kurşun yarası alıp düştüğü anda her şey bitmişti…
Plevne civarında ufak bir kulübede kılıcını General Graneşki’ye teslim ederken; «— Askerlik namusunu yerine getirmediğimizi kimse inkâr edemez.» diyordu Osman Paşa. Rus generali gözyaşlarını tutamamış kahraman kumandanın uzattığı kılıcı alamamıştı.
Ertesi gün Plevne’ye gelen Rus Çarı, yanına getirilen Gazi Osman Paşa’yı ayakta karşılayıp elini sıkmıştı. «Neden teslim olmadınız?» sualine kahraman kumandan şu cevabı verdi: «— Devletim bana düşmanı gördüğün zaman silâhını terkedip teslim ol demedi. Beni Plevne’ye savaşmak için gönderdi…»
Çar onu heyecanla dinlemiş ve aynı heyecanla kutlamıştı:
«— Tebrik ederim sizi Mareşal… Sizin gibi kahraman bir kumandanın kılıcı alınmaz. Siz askerlik tarihinin en şanlı bir sayfasını yazan kahramansınız. Kılıcınızı şerefle taşıyabilirsiniz…»
Osman Paşa, kollarına giren Türk subaylarının yardımı ile arabasına bindirilirken Başkumandan Grandük Nikola kendisini tebrik ediyor, Romanya Kralı’nın da aralarında bulunduğu yüksek rütbeli subaylar şapkalarını çıkartıp onu selâmlıyorlardı. Bu arada bir Rus kurmay albayı da kahraman Türk kumandanına çiçek veriyordu. Gazi Osman Paşa’ya karşı savaşan Rus Generali Skoblef’in dediği gibi:
«Askerlik tarihi Gazi Osman Paşa’ya çok şey borçludur…»
Kaynak: 100 Ünlü Türk, YouTube