admin | 27 Aralık 2017 | Genel, Tarih, Teknoloji
James Watt’ın bir tekerleği döndürebilen buharlı motoru yaptığı 1781 yılı yeni bir çağın başlangıcını müjdeliyordu. Buharla işleyen güç, makinelerin artık rüzgar ve akan su gibi doğal kaynaklara bağlanmak zorunda kalmaması anlamına geliyordu. Ve dönen hareketle (kendi ekseni etrafında dönen, ç.n.), motorlar şimdi birçok türde makinenin hızını ve etkisini artırmak için kullanılabiliyordu. Fabrikalar kuruldu ve üretim hızıyla beraber makinelerin boyutları da arttı. Gittikçe daha çok sayıda insan büyüyen şehir merkezlerinde çalışmak için kırsal bölgeleri ve tarım çalışmalarını bıraktı. Teknolojik gelişmenin anahtar durumundaki bir başka sahası da daha çok sayıda insanın, malların ve kaynakların daha çabuk taşınmasını sağlayarak endüstriyi destekleyen taşınmaydı.
Kaynak: Bilim ve Buluşlar Tarihi,